Ebeveynler için Rehber

2
Çocuğunuzun, bir dili sizin desteğinizle nasıl edinebileceğine ilişkin sorularınız var mı?

Dil edinimine neden ihtiyaç duyarız?

Bugün dünyanın dört bir yanında, zaman içinde gelişmiş olan binlerce dil ve lehçe konuşuluyor. İnsanlar, dilin yardımıyla birbirleriyle iletişime geçebiliyor, fikirlerini, duygularını, yaklaşımlarını, geleneklerini ve değerlerini paylaşabiliyor, toplumlar inşa edebiliyorlar. Değerlerimiz, içinde büyüdüğümüz ve yaşadığımız bağlam tarafından şekillendiriliyor. Aynı bağlam ayrıca, dil becerilerimizi ve aşina olduğumuz tüm dillerdeki kelime hazinemizi de şekillendiriyor (dil repertuarı). Nasıl konuştuğumuzu, dolayısıyla da kültürel ve dilsel kimliğimizi de şekillendiriyor, kısaca bizi biz yapıyor. Dil edinimi, ilerleyen yaşlarda da örneğin okulda gerçekleşen dil öğrenimi, bizimle "aynı dili konuşan" insanlarla iletişime geçmemize yardımcı oluyor. Çocuklar söz konusu olduğunda bu kişiler, öncelikle aileleri ve arkadaşları, daha sonra da anaokulundaki, okuldaki ve mesleki bağlamlardaki kişilerden oluşuyor. Tüm bu gruplardaki kişilerle iletişim, gerekli bir eylem. Keza, bireyin bu gruplar dâhilinde deneyimlerini, fikirlerini ve duygularını ifade etmesi ve paylaşması da.

Dil edinimi ve dil öğrenimi nasıl gerçekleşir?

Dil edinme yeteneğimiz, doğuştan gelen bir yetenek. Çocuklara özgün bir özellik de, dil edinme ve kullanma konusunda inanılmaz derecede istekli ve meraklı olmaları. Öncesinde pek çok motorik ve duyusal ön koşulun yerine getirilmesi gerekiyor olsa bile - örneğin, akciğer fonksiyonu, işitme, ses teli titreşimi hâkimiyeti vb. - her çocuk herhangi bir dili edinme yeteneğine sahiptir.

Anne babaların aile dillerini çocuklarına öğretme süreci, bir dilin okulda öğrenilmesi sürecinden farklı bir süreç. Çocuklar dilleri, gündelik bağlamlarda öne çıkan otantik konuşmalar yoluyla sezgisel olarak edinirler. İlk dillerini çok sayıda (sözel olmayan) ipucu alarak ve fiziksel olarak yapabildikleri anda bunları taklit ederek edinirler. Çocuklar etkileşime girmek ister ve bunu mümkün olduğunca erken yaparlar. Öte yandan bir dili edinmek için ailelerini, anaokul öğretmenlerini, komşularını vb. kişileri bolca dinlemeleri ve onlarla çokça konuşmaları gerekir.

Dil ediniminde çocuklar adım adım içsel rehberlerini izlerler, bu bağlamdaki önemli adımlar dil anlama ve üretimi sürecinde atılır. Kuralları ve dil bilgisini "yaparak" öğrenirler. 4-5 yaşlarına geldiklerinde tüm dil bileşenlerini (kelimelerden dil bilgisine, tipik ifadelerden telaffuza ve dil kullanımına) makul ölçüde edindikleri düşünülebilir. Herhangi bir fiziksel ya da zihinsel engelle engellenmediği sürece süreç bu şekilde gelişir.

Öte yandan dil edinimi her çocukta farklı hızda gerçekleşir. Dil edinimiyle ilgili olarak sayısız bireysel farklılık söz konusu olduğundan bir çocuğun dil edinimi sürecinde belli bir noktaya hangi aşamada gelmesi gerektiğini söylemek kolay değildir. Buna ilaveten bu süreç asla bitmeyen bir süreçtir. Her zaman öğrenilecek yeni bir şey vardır ve çocuklar yeni bilgileri keşfetmek, aile ve okul dillerinde daha yetkin hâle gelmek konusunda yüksek bir motivasyona sahiptir. Çocuklar daha karmaşık cümleler üretmeye, kelimelerin, cümlelerin, mizahın, ironinin vb. ardında yatan anlamı anlamaya heveslidir.

Dil gelişimi

Özet: Dil edinimi her çocukta farklı hızda gelişir. Öte yandan dil edinimi sürecindeki bazı adımlar dünyanın dört bir yanındaki çocuklar tarafından atılan adımlardır.

Dilin özellikleri ve kullanımı konusunda doğuştan gelen bir duyarlılık mevcuttur:

1

Tüm dünyada yeni doğanlar, anne karnında düzenli olarak duydukları dilin melodisini (prozodi) tanıma yeteneğine sahiptir. Bu prozodiyi bilmedikleri prozodilerden ayırt edebilirler.

2

Yenidoğanlar ağlarken bile onlara en çok aşina olan dilin melodisini taklit ederler.

3

Bebekler evrensel dinleyicilerdir: Her dildeki anlamlı, en küçük fonetik birimi (fonemleri) bile ayırt edebilirler. Ancak bir yaşına gelmeden, bu yeteneklerini kaybeder ve aşina oldukları dilde uzmanlaşırlar.

4

Bebekler gığıldar, ses çıkarır, sessiz harflerle sesli harfleri bir araya getirerek heceler oluşturur (birinci ve ikinci mırıldanma evreleri). Kelimeleri tek tek anlamadan ve üretmeden önce bile dili mümkün olan her şekilde keşfederler.

Kelime anlama ve kelime üretimi:

1

Kelimeleri kavrama becerisi, bunların ifade edilmesinden önce gelir.

2

Kelime üretiminin başlangıcında "tek kelimelik cümleler" yaygındır. Örneğin, çocuk, topu göstererek "top" der. Bu ifade, "Orada bir top var" ya da "Hadi, bu topla oynayalım" gibi farklı anlamlara gelebilir.

3

Bir çocuğun bildiği ve kullanabildiği kelime ve ifadelerin sayısı "zihinsel sözlükçe" olarak da adlandırılabilir. İlk 50 kelime daha yavaş bir hızda edinilir. Öğrenilen kelimelerin sayısı ve öğrenme hızı daha sonra önemli ölçüde artar. Bu nedenle bu aşama kelime patlaması olarak da adlandırılır.

4

Bu dönemi, "iki kelimelik cümleler" ve "üç kelimelik cümleler" dönemi takip eder. Bu dönemde meydana gelen bir gelişme de dil bilgisi ve kelimelerin doğru cümleleri oluşturmak için nasıl düzenlendiği (söz dizimi) konularındaki kavrayıştaki artıştır. Çocuk topla oynamayı tipik olarak "Top oyna" ya da "Anne top oyna" şeklinde ifade eder. Dil bilgisi ve söz dizimi hâlâ doğru olmayabilir, ancak bu noktada anne babaların endişelenmesine gerek yoktur. Çocuklar dilin kurallarını oynayarak keşfeder. Bu da zaman alır. Çocuklar kendilerini anlaşılır kılmak için kelimelerle, doğru ve yanlış biçimlerle oynamaktan genelde hoşlanır. Anne babalar, çocuğun ilgi duyduğu bir alanı ya da ortak bir ilgiyi hedefleyen anlamlı konuşmalara katılması için fırsatlar sağlayarak çocuklarını destekleyebilirler (bölümün ilerleyen kısımlarındaki "nasıl desteklenebilir" bölümüne bakınız).

5

Temel cümleler ve temel cümleyi tamamlayan ek bilgiler (temel cümle ve yan cümleler) yaklaşık 4-5 yaşlarında öğrenilir. Bu noktada çocuk örneğin, "Annem bugün benimle top oynuyor ve babam daha sonra bize katılacak" diyebilir (temel cümle + temel cümle) ya da "Annem bugün benimle top oynayamıyor çünkü çalışmak zorunda" (temel cümle + yan cümle). Her iki durumda da, cümlenin ikinci kısmı, daha sonra ne olacağını ya da bir şeyin neden olduğunu açıklayan birtakım ek bilgiler içeriyor. Bu yaştaki çocuklar, "daha önce", "daha sonra", "yarın", "dün" gibi ifadelerin ne anlama geldiğini git gide daha iyi anlamaya başlarlar. Ayrıca meydana gelmiş, gelen ya da gelecek olan şeyler arasındaki sebep ve sonuç ilişkilerini de kavramaya başlarlar. Çevrelerinde olup biteni artık daha iyi kavrayabildiklerini, daha karmaşık cümle ve ifadeler kullanarak gösterirler.

6

Zamanla, ironi, mizah ya da aynı kelimenin farklı anlamları gibi dilin daha karmaşık özelliklerini kavramaya başlarlar. Başlangıçta yaptıkları şakalar anne baba olarak size komik gelmese de bunlar, mizah duygusunu geliştirmeye yönelik adımlar olup zaman içerisinde daha ayrıntılı şaka ve fıkralara dönüşür.

Dil edinimi nasıl desteklenebilir?

Genelde çocukların ihtiyaç duydukları tek destek, anne babalarıyla, kardeşleriyle, yaşıtlarıyla ya da öğretmenleriyle farklı konularda konuşabilme fırsatları. Aslen, herkes dil konusunda rol modeli olabilir. Öte yandan, çocuklar ilk yıllarında zamanlarının çoğunu kendileri için en önemli olan kişilerle, aileleriyle geçirdiklerinden, ilk rol modelleri genelde aile içinde bulunur.

Anne baba olarak çocuğunuzun bir dille kapsayıcı ve yoğun bir şekilde karşılaşması konusunda aslında çok desteğiniz olabilir. Aile dilinin ve okul dilinin her gün sürekli kullanımıyla çocuğunuzun dili öğrenmesinde ve yetkinleşmesinde ona yardım edebilirsiniz.

Çocuğunuzla farklı konular hakkında ne kadar sık konuşursanız - farklı kelime ve ifadeleri ya da aynı kelimeleri farklı şekillerde kullanmaya dikkat ederek - çocuğunuz zaman içerisinde sezgisel olarak daha fazla kelime öğrenecektir. Bu da, çocuğunuzun zengin bir kelime hazinesi (= bir kişinin bildiği kelime ve ifadeler bütünü) oluşturmasına yardımcı olacaktır. Eylemleriniz esnasında bunları betimleyen ifadeleri ne kadar çok kullanırsanız (örneğin, çiçekleri sularken, "Çiçekleri suluyorum, suya ihtiyaçları var" diyerek), çocuğunuzun ifadelerini ne kadar çok düzelterek tekrarlarsanız (örneğin, çocuğunuz "Anne topla oyna" diyor. Şöyle diyebilirsiniz: "Haklısın. Annen topla oynuyor. Topu istiyor musun?") çocuğunuz kelime hazinesini geliştirmesine o kadar çok yardımcı olmuş olursunuz. Anne babalar, çocuklarıyla konuşurken doğru ifadeleri tekrarlayarak ya da çocuğu yeni cümleler kurmaya teşvik etmek için açık sorular sorarak (örneğin, "Baban şu anda ne yapıyor?") dil edinimini ne kadar çok desteklerse çocuk da bu etkileşimden o kadar çok faydalanabilir.

Çocuklar, kelime ve ifadelerin doğu biçimlerini ne kadar sık duyar ve konuşmalara ne kadar sık katılabilirse - buradaki konuşmada elbette çocuk "evet" ya da "hayır"ın ötesine geçen cevaplar vermek için teşvik edilmelidir - hangi kelime ya da ifadeyi ne zaman kullanacağını o kadar kolay kavrarlar. Konuşmaları şekillendirirken ne kadar çok eğlenceli yollara başvurursanız (örneğin, şarkılar, tekerlemeler, diyaloğa dayalı okuma vb. yöntemler üzerinden) ya da çocuğunuzun eğlenceli etkileşimlerine ne kadar çok katılırsanız, çocuğunuz ilgili kalmaya ve iletişim kurmaya istekli kalmaya o kadar devam edecektir. Ayrıca, çocuğunuz bu şekilde daha fazla dil bilgisi yapısıyla karşılaşmış olacak ve dilin yetkin bir kullanıcısı olmak için hâkim olunması gereken kuralları hızla öğrenecektir. Zengin bir kelime hazinesi, dil bilgisine hâkimiyet ve belirli dil kuralları daha sonraki başarılı bir okul hayatı için çok önemlidir.

İşte bu nedenle, çocuğunuzla yaptığınız konuşmalarda ne kadar çok şey söylediğiniz, ne söylediğiniz ve bir şeyi nasıl söylediğiniz çok önemli. Keza, çocuğunuzu ne kadar iyi dinlediğiniz ve onunla nasıl etkileşim kurduğunuz da. Sizin katkınız ve tutumunuz çocuğunuzun bir konuşmaya katılma isteğini çok etkliyor.

Üzerinde düşünebileceğiniz bazı sorular:

  • Çocuğunuzla konuşmaya ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
    Çocuğumla konuşmaya ne kadar zaman ayırıyorum?
  • Hangi konularda konuşuyorsunuz?
    Çocuğumla konuştuğumda ne konuşuyorum?
  • Çocuğunuza ya da çocuğunuzla birlikte düzenli olarak kitap okuyor musunuz?
    Çocuğuma ya da çocuğumla birlikte düzenli olarak kitap okuyor muyum?
  • Çocuğunuzla birlikte hikâyeler anlatıyor, önceden bildiğiniz hikâyeleri yeniden anlatıyor musunuz?
    Çocuğumla birlikte hikâyeler anlatıyor, önceden bildiğimiz hikâyeleri yeniden anlatıyor muyuz?
  • Çeşitli kelime ve ifadelerin kullanımına ilham veren deneyimlerinizi düzenli olarak paylaşıyor musunuz?
    Çeşitli kelime ve ifadelerin kullanımına ilham veren deneyimlerimi düzenli olarak paylaşıyor muyum?

Unutmayın:

  • Çocuklar, iletişim kurma, ilgi ve ihtiyaçlarını paylaşma konusunda doğuştan gelen bir ilgiye sahip. Bu nedenle dil edinme/öğrenme konusunda güçlü bir motivasyonları var.
  • Dil gelişimi söz konusu olduğunda her çocuk kendi hızına sahip.
  • Aile ve ortam (örneğin anaokul öğretmenleri)...
    • ...çocukların dil edinimine nasıl ve ne ölçüde tanıştırıldıkları konusunda önemli bir role sahip.
    • ...çeşitlilik gösteren ve zengin dil girdileriyle (örn. sohbet ederek ya da kitaplar ve şarkılar üzerinden) çocukları büyük ölçüde destekleyebilir.

Faaliyet kutucuğu:

Çocuğunuzla oyun oynayarak her türlü iletişim ve dil gelişimini güçlendirebilirsiniz. Çocuklar, oyun oynarken yeni kelime ve ifadeler öğrenebilirler. Çocuklar, oynadıkları oyunlar için kurallar yaratır, bu kurallar için pazarlık ederler. Dahası, oyun oynarken ilişki kurar ve bu ilişkileri sağlamlaştırırlar. İletişim kurar ve sosyalleşirler. Aynı zamanda oyunlar üzerinden dili, macera dolu ve heyecan verici bir şekilde keşfetmeye teşvik edilirler. Bu nedenle, yeni kelimelere, dil bilgisine, cümle kurma yollarına oyun yoluyla erişim, dil gelişim sürecince şiddetle tavsiye edilen bir stratejidir.

Dil gelişimini faaliyetlerle nasıl destekleyebilirsiniz?

Dil edinimini aktif olarak desteklemek için kendiniz bir oyun başlatabilir ya da çocuğunuzun başlattığı oyunlardan faydalanabilirsiniz. Bunu her yerde, her zaman, yolda ya da evde, otobüs beklerken ya da doktorun bekleme odasında yapabilirsiniz. Dil edinimine destek olmak için başvurabileceğiniz yöntemler:

-Hikâye anlatımını teşvik eden sözel oyunlar, örneğin,
  • "Çantamı hazırladım"
    Oyunun kuralları:

    Daha küçük yaştaki çocuklar için Versiyon 1: - Önünüzde gerçekten de bir çanta durmaktadır. Mümkünse çantanın yanında da çeşitli nesneler. Böylece, akıllarına bir şey gelmezse çocuklar bu nesnelerden birini seçebilir.

    Daha büyük çocuklar için Versiyon 2: - Önünüzde bir çantanın durduğunu hayal edersiniz ve çantaya koymak istediğiniz eşyaları birbirinizle paylaşırsınız.

    Önce, oyunu oynayacak çocuk ya da çocuklarla birlikte, nereye seyahat edeceğinizi ve neden oraya gitmek istediğinize karar verirsiniz. Ardından bu macera için yanınıza neleri almak istediğinizi hayal edersiniz. Herkesin çantaya koymak isteyeceği bir şeyler olacaktır.

    Anne baba ya da anaokul öğretmeni oyunu başlatmak için örneğin şöyle bir cümle söyleyebilir: "Çantamı hazırladım ve içine bir tişört koydum". Ardından çantaya bir şey koyma sırası çocuğa geçer.

    Çocuktan çantaya koymak istediği şeyi söylemesi istenir. Buna ilave olarak da kendisinden önce çantaya koyulmuş olan nesneyi hatırlaması ve söylemesi gerekir. Sonra sıra bir sonraki çocuğa geçer, sıradaki çocuk önce, çantaya daha önce koyulmuş olan şeyleri sıralar, ardından da kendi koymak istediği şeyi söyler. Oyunu oynayan herkesin çantaki her şeyi doğru bir şekilde hatırlaması istenir (oyun yaşça büyük çocuklarla oynanıyorsa eşyaların çantaya koyulma sırasının da doğru bir şekilde hatırlanması istenir). Herkes çantaya bir şey koyduğunda oyuna son verilebilir ya da devam edilebilir.

  • "Bir zamanlar bir ... varmış"
    Oyunun kuralları:

    Biri, örneğin şu cümleyi söyleyerek oyunu başlatır: "Bir zamanlar seyahat etmeyi çok seven küçük bir kız varmış." Çocuktan iki yeni cümle kurarak hikâyeye devam etmesi istenir. Ardından sıradaki çocuktan diğerinin kaldığı yerden hikâyeye devam etmesi istenir. Böylece çocuğunuzun konuşmaya daha da artan bir yoğunlukla katılımını sağlamış olursunuz. Bu oyunu her oynayışınızda bir yandan hikâyenin gidişatına gülerek eğlenmiş bir yandan da birlikte yeni bir hikâye oluşturmuş olursunuz.

  • "Gördüğüm bir şey var"
    Oyunun kuralları:

    Oyunu başlatan kişi şöyle bir cümle kurabilir: "Gördüğüm bir şey var, o şey 'A' harfiyle başlıyor, rengi de mavi." Diğerleri çevrelerine bakınır ve neyin kastedildiğini tahmin etmeye çalışır. Sırayla tüm oyuncular "Acaba ... olabilir mi?" diye sorarak nesnenin ne olduğunu tahmin etmeye çalışır. Doğru cevabı bulan çocuk, kendi gördüğü bir nesneyle başlangıç cümlesini kurar ve oyun devam eder.

  • "Günün nasıl geçti?"
    Oyunun kuralları:

    Çocuğunuz yatmadan önce, akşam düzenine bir oyun da ekleyebilirsiniz. Yatmaya hazırlanırken bir iki dakikanızı ayırıp yaşanan güne ilişkin basit sorular sorun: 1) Nasıl hissediyorsun? 2) Gününe ilişkin bize anlatmak istediğin bir şey var mı? 3) Bugün neler öğrendin/keşfettin? 4) Bugün, en çok ne için minnettarsın? Herkes sırayla bu sorulara cevap verebilir. Daha küçük çocukların cevapları muhtemelen başlangıçta daha az ayrıntılı olacaktır. Yine de zaman içinde konuşmaya daha fazla katkıda bulunduklarını göreceksiniz.

Bu oyunların hepsinin ortak noktası, daha ayrıntılı konuşmaları başlatmak için kullanılabiliyor olmaları. Bu oyunlarla, çocukların kullandığı kelime ve ifade sayısının artması, dil bilgisi ve söz dizimi kullanımı desteklenebiliyor. Örneğin, a) ve b) oyunlarında olduğu gibi, biri bir cümleye başlayabiliyor ve bir diğeri bunu bir kelime ya da başka bir cümleyle tamamlayabiliyor. Daha sonra başka bir çocuk devam ediyor. Bu tür oyunlar sayesinde çocukların, erken yaşlardan itibaren konuşmalara katılması teşvik edilebiliyor (başlangıçta sadece bir hece veya kelime ile katılıyor olsalar bile) ve dil repertuarlarına yavaş ama istikrarlı bir şekilde kelime ve ifadeler ekleyebiliyorlar.

c) harfinde tanıtılan oyunda belirtildiği gibi belirli bir harfle başlayan kelimeleri aktif olarak kullanabilirsiniz. Ardından çocuğunuzun oyuna katkısını çıkış noktası olarak alarak o yönde bir sohbete başlayabilirsiniz. Diyelim çocuğunuz, ilginizi masanın üzerindeki bir kupaya çekmek istedi. Bu durumda, çocuğunuza kupadan ne içmeyi sevdiğine dair sorular sorabilirsiniz. Ya da çocuğunuz sarı parçaları olan bir nesneden mi bahsetti, o zaman sarı olan başka neler olduğunu sorarak ya da sizin sevdiğiniz sarı renkteki nesnelerden bahsederek çocuğunuzun ilgisini derinleştirebilirsiniz. Bu şekilde, çocuklar yavaş yavaş anlamlarıyla birlikte daha fazla kelime öğrenirler.

İsterseniz oyunlara birtakım eylemleri de dâhil edebilirsiniz. Örneğin "çanta toplama" oyununda çocuğunuzun getirdiği nesneleri gerçekten de çantanın içine koyabilirsiniz. Ardından da, örneğin çocuğunuzun çantayla gitmek istediği yer hakkında sorular sorarak konuşmaya devam edebilirsiniz.

-Çocukların oynamayı sevdiği ve hemen hemen her evde bulunan nesne ya da oyuncaklar, örneğin top.

Topla oynanan oyunlarla çocukların sadece motor becerileri ve sosyal yetkinlikleri değil, aynı zaman dilsel gelişimleri de teşvik edilebilir. Anne baba olarak bunu aktif bir şekilde destekleyebilirsiniz. Çocuğunuzla top oynayarak ona "yavaş"/"hızlı", "alçak"/"yüksek", "sol"/"sağ" vb. kelimelerin anlamlarını öğretebilirsiniz. Bir top "masanın altına" yuvarlanabilir ya da "sandalyenin üzerine" düşebilir. Topla oynanan oyunlarda genelde karşınızdakine topla ne yapmak istediğinizi ya da oyunun nasıl devam etmesi gerektiğini söylemeniz gerekir. Oyundaki eylemlere kelimelerle eşlik edilmesi çocuğun dil repertuarına katkıda bulunabilir. Bunun için bu tür eylemlerin elbette çocuk için anlamlı etkileşimler olması ve sık sık deneyimlenmesi gerekir. Topla oynama, oyuncakların ve oyunların dil gelişimini destekleyen durumlar olarak gün boyunca nasıl kullanılabileceğine dair yalnızca bir örnek. Çocuğunuzun odaklandığı herhangi bir aktivite, örneğin bir yapboz yapma ya da bloklarla bir kule inşa etme, dil edinimini teşvik edici bir aktivite olarak kullanılabilir. Bunu, her ikiniz için de ilginç olacak bir sohbeti başlatmak için bir şans olarak kullanabilirsiniz. Böylece çocuğunuzla olan iletişiminizi de güçlendirebilirsiniz.

Çocukların dille oynamasına, dilin melodisini dinlemesine ve dilin nasıl işlediğini duymasına imkân tanıyan tekerleme ve şarkılar.

Tekerleme ve şarkılar aynı zamanda yüz kasları kullanımının ve kelimeleri doğru telaffuz etme becerisinin geliştirilmesine de yardımcı olur. Çocuklar, tekrarlayarak ezberleyebilecekleri tekerlemelere bayılırlar. Kelimelerle oynamayı severler. Tekerlemeler bu amaç için mükemmeldir; çocukların çoğu tekerlemelerden ve şarkı dinlemekten çok iyi faydalanır. Bu nedenle, şarkı söylemek ve tekerleme çalışmak, çocukların oyun oynayarak bir dili yetkin kullanan bireyler olmalarına yardımcı olur. Ayrıca, tekerleme ve şarkılar, her kültürün ve dilin ayrılmaz bir parçasıdır.

Diyaloğa dayalı okuma.

Çocuğunuzla kitap okurken, okuma eylemini ve hikâyenin yeniden anlatımını etkileşimli bir eylem olarak şekillendirebilirsiniz. Burada konu, sadece çocuğunuz kitap okurken sizi dinlemesi değil, hikâye anlatımını birlikte deneyimlemenizdir. Hikâyeyi çocuğunuzla birlikte keşfedebilir, bazı bölümlerde hikâyeyi çocuğunuzun devam ettirmesine izin verebilirsiniz. Hatta hikâyeye eklenen detaylarla destek verebilir ve çocuğunuza hikâyeyle ilgili sorular sorabilirsiniz. Bu şekilde çocuğunuzla bir sohbete dâhil olabilirsiniz. Aynı kitabı tekrar tekrar okumak bu tür diyalogları teşvik edebilir ve çocuğun her seferinde hikâyeyi daha fazla kelime ve fikirle detaylandırmasına yardımcı olabilir.

Çocuğunuzla kitap okurken ya da resimlere/fotoğraflara bakarken gördüğünüz şeyleri yanlış bir şekilde betimleme ve bu esnada çocuğunuzun sizi düzeltmesini umut etme.

Örneğin, oyuncak bir uçurtmayla oynayan bir oğlan çocuğunun olduğu bir resmi gördüğünüzde çocuğunuza "Bak, kız çocuğu uçurtmayla oynuyor" ya da "Bak, çocuk uçurtma uçuruyor" diyebilirsiniz. Böyle bir durum karşısında çocuklar genelde güler, karşı çıkar, hata yaptığınızı söyler ve kendi dil becerilerini kullanarak sizi düzeltmeye çalışırlar. Çocuğunuz bunu yapmasa bile ona söylediğiniz ifadenin doğru olup olmadığını sorarak konuşmayı sürdürebilir ardından da çocuğa ne gördüğünü sorabilirsiniz.

Çocukların ilgisini çekecek ve dil gelişimlerini destekleyecek benzer başka şekillerde de dil ile oynayabilirsiniz.