Ebeveynler için Rehber

8
Mobil uygulamalar gibi yeni teknolojiler dil desteğinde/gelişiminde neden ve nasıl kullanılmalıdır?

Medya araçlarının kullanımı ve eğitimi

Mykola (5 yaşında) ve ikiz kız kardeşleri (7 aylık) anneleriyle birlikte yeni bir ülkeye taşındı. Annesinin tüm çabalarına rağmen Mykola, henüz bir anaokuluna yerleştirilemedi. Günlerini annesi ve kız kardeşleriyle birlikte aile dilini konuşarak ve yeni ortama uyum sağlayarak geçiriyor. Bir aile dostları, Mykola ve annesine bir dil öğrenme uygulaması önerdi. Böylece Mykola, anaokuluna alınmayı beklediği süre içerisinde bir yandan oyun oynarken bir yandan da okul dilini öğrenebilecekti. Mykola uygulamadaki kısa hikâyeleri ve alıştırmaları çok sevdi. Okul dilinde verilen talimatlara yanıt vermeyi hızla öğreniyor. Böylece, birkaç hafta sonra anaokuluna başladığında ne diyeceğini bilmeyen bir hâlde olmayacak, zira okul dilinda biraz pratik yapmış olacak. Bu durum annesinin de çok hoşuna gidiyor; o da yeni kelime ve ifadeler öğrenebiliyor. Üç çocukla düzenli bir dil kursuna gitmek kolay değil.

Günümüzde internet ve uygulama kullanımı gerçekliğimizin ve gündelik hayatımızın bir parçası hâline geldi. Avrupa'da yaşayanların büyük bir çoğunluğu, akıllı telefon, tablet ya da evdeki bilgisayar üzerinden internete erişebiliyor. İnternet, başkalarıyla bağlantı kurmayı ya da müzik dinleme ve oyun oynama üzerinden kendini eğlendirmeyi mümkün kılan için bir araç. Ama sadece bu da değil, internet aynı zamanda insanın organize olmak, belli bazı bilgileri aramak, öğrenmek ve edinilen bilgileri pratiğe geçirmek için de kullanabileceği bir araç.

Medya araçları kullanımı, bugün sayısız çocuğun hayatının değişmez bir parçası. Çocuklar erken yaşlardan itibaren evde, her şeyden önce eğlence amaçlı (örneğin, oyun oynamak, video izlemek ya da sesli kitap dinlemek için) ama aynı zamanda öğrenme amaçlı da, yeni teknolojiler ve medya iletişim araçlarıyla etkileşime giriyorlar.

Çocukların ekran başında geçirecekleri zaman konusunda uzmanlar tarafından oluşturulmuş birtakım yönlendirici kurallar mevcut. Farklı yaş grupları için yapılan süresel kısıtlama önerileri uzmandan uzmana hafif değişiklikler gösterse de öneriler genelde şu yönde:

  • 0-2 yaş arasındaki çocuklar ekran başında (TV, bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon) hiç vakit geçirmemeli.
  • 2-5 yaş arası çocukların ekran başında geçireceği vakit, onlarla ilgilenen kişilerin gözetimi altında gerçekleşmeli ve günde bir saatten az olmalı.
  • 6-9 yaş arası çocukların ekran başında geçireceği vakit, biraz daha fazla olabilecek olsa da, bu sürenin bir saati geçmemesi önerilir.

Çocuğunuzu uygulamalarla tanıştırmaya karar verdiyseniz bu konuda zaman ayırmalı ve çocuğunuza sunacağınız içeriği bilinçli ve dikkatli bir şekilde seçmelisiniz. Piyasada çocuklara yönelik sayısız uygulama bulunuyor. Buna rağmen, medya ve çocuk gelişimi uzmanlarının belirlediği kalite standartlarını karşılayan uygulama sayısı çok düşük. Seçim esnasında sizi yönlendirecek kriterlerden biri, uygulamanın öğrenme uygulaması olması olmalı. Öğrenme uygulamalarının kaliteleri arasında da önemli farkların olduğunu göz önünde bulundurmanız gerekir. Aşağıda, iyi uygulamaları nasıl tanıyacağınıza dair derlediğimiz bilgileri ve seçim sürecinizde sizi yönlendirebilecek tavsiyeleri bulabilirsiniz.

Öğrenme uygulamalarının sundukları imkânlar ve barındırdıkları güçlükler

İçerikler özellikle de eğlenceli ve animasyonlu bir şekilde sunulduğunda medya araçları çocuklara son derece cazip gelecektir, bu nedenle öğrenme uygulamaları faydalı olabilir. Bununla birlikte, çocukların bunalmalarını, korkmalarını ve hatta travmatize olmalarını önlemek için eriştikleri tüm bilgilerle başa çıkmalarında onlara rehberlik edilmesi gerekir. Yetişkinler, özellikle de anne babalar ve öğretmenler, çocuklara daima eşlik etmeli ve çocukların yetkin medya kullanıcıları olmalarında onlara yardımcı olmalıdır. Bugün medya araçları eğitimi hem ailelerde hem de erken çocukluk kurumlarında çok daha önem verilen bir konu olmuştur.

Anne babalar, çocukları için hangi uygulamaları seçecekleri konusunda endişelenebilirler. Medya kullanımının barındırdığı potansiyel tehlikeler konusunda da. Öğrenme uygulamalarının çocuklarına nasıl, ne zaman tanıştırılması gerektiği, bunların genel olarak tavsiye edilip edilmeyeceği konusunda karar vermekte güçlük çekebilirler.

Bu konuda yapılan araştırmaların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Araştırmalar genel olarak, uygulamaların öğrenme amaçlı kullanımlarında güçlükten çok imkâna işaret ediyor (ekran süresi tavsiyelerine uyulduğu sürece). Özellikle de matematik ve dil öğrenimini destekleyen uygulamaların kullanımı konusunda belirtilen imkânlar çok daha fazla. Erken okuryazarlık ve aritmetik becerileriyle ilgili olarak, uygulamanın yaşa uygun etkileşimli araç ve teknikler içermesi durumunda çocukların bundan son derece yüksek bir düzeyde faydalanabileceği ifade ediliyor.

Öğrenme uygulamalarının sundukları imkânlar ve barındırdıkları güçlüklerin bir özetini aşağıda bulabilirsiniz.

İmkânlar

Öğrenme uygulamaları

  • herhangi bir zaman ve herhangi bir yerde kullanılabilir (maksimum esneklik)
  • çoğu zaman ücretsizdir, böylece ekonomik durum gözetilmeksizin tüm aileler tarafından erişilebilir
  • çok çeşitli tekniklerle dil öğrenimini kolaylaştırabilir (örn. sayısız sözlü talimat, sesli ve görsel içerik, okuma ve oyun içeriği vb.)
  • yaratıcılık becerilerini ve müziksel becerileri geliştirebilir
Güçlükler

Öğrenme uygulamaları

  • çocukları, dijital dünya dışındaki diğer öğrenme fırsatlarından uzaklaştırabilir
  • çok sık, çok uzun bir süre için, çok fazla ya da rehberlik olmadan kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabilir
  • görsel algıyı, dikkat süresini ve hafıza becerilerini etkileyebilir (özellikle beyin gelişiminin büyük ölçüde dış uyaranlara bağlı olduğu erken çocukluk döneminde).

Çocuklar için geliştirilmiş öğrenme uygulamaları kullanımının başarısı, anne babaların ve öğretmenlerin içerikle çalışma sürecinde çocuğa nasıl eşlik ettiğine bağlıdır. Paylaştıkları dijital deneyim sayesinde anne babalar, çocuklarının öğrenme sürecini takip edebilir, bunu güçlendirebilir hatta ve hatta kendileri de yeni bir şeyler öğrenebilirler. Aynı zamanda çocuklarıyla da bir oyun durumunu paylaşmış olurlar. Dijital deneyimlerin paylaşılması sayesinde anne babalar, çocuklarının aşırı ya da uygun olmayan bir şekilde medya kullanımı nedeniyle gösterebileceği bir rahatsızlık ya da aşırı yüklenme belirtisine anında tepki verebilirler. Özellikle de küçük çocuklar, medya kullanımlarını kontrol edecek bir öz disiplini henüz geliştirmemişlerdir. Bu nedenle anne babaların kural koyması zaruridir. Anne babalara getirilen bir öneri de çocuklarına sundukları dijital medya ve uygulama erişimini zamansal sınırlamaya tabi tutmalarıdır. Medya kullanımı, dijital dünya dışındaki sosyal deneyimlerin, motorik ya da duyusal diğer gelişimsel becerilerin yerine geçmez. Bu nedenle de, sınırlar dâhilinde sorumlu bir kullanım gereklidir. Çocuklara sunulan uygulamalar bilinçli bir şekilde seçilmelidir. Bunlar yaşa uygun olmalı ve pedagojik değere sahip olmalıdır.

Pedagojik değere sahip uygulamalar genel olarak:

  • çocukların, sunulan imgeler ve bilgilerle gerektiği gibi başa çıkabilmesi için yaşa uygun bir ilerleme hızına ve işleyişe sahip olurlar. Uygulama, çocuklar tarafından kolaylıkla kullanılabilir;
  • eğlenceli bir şekilde sunulan kısa ünitelere, çocuklara uygun, yaşa uygun, çekici bir tasarıma sahiptirler. Uygulamada yaratıcılığa, interaktif unsurlara ve katılıma da yer vardır;
  • reklam içermez, ek araçların uygulama içi satılması söz konusu değildir. Bu şekilde çocuklar yanlışlıkla yeni bir araç satın alamaz ve dikkatleri dağılmadan oynamaya ve öğrenmeye odaklanabilirler. Başka web siteleri bağlantıları ya da reklamlar, uygulamanın çocuklar tarafından erişilemeyen ve sadece anne babaların erişimine açık olan bir alanında yer alır;
  • çeşitli ulusal kurum ya da STK'lar tarafından verilen, kalite etiketlere sahiptir;
  • anaokul öğretmenler, ve anne babalar tarafından tavsiye edilebilir.

Anne babalar, çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılayan, iyi tasarlanmış öğrenme fırsatları sunan, çocuklar açısından uygun olan ve pedagojik değer taşıyan uygulamaların hangileri olduğunu bilmek ister. Ayrıca, uygulamanın çocukları için eğlenceli olmasını da isterler. Anne babaların çocukları için uygun uygulamayı bulmaları konusunda onlara yardımcı olmak üzere bazı ulusal kurumlar tarafından çocuklara uygun uygulamaların listeleri (içerikle ilgili öneriler ve incelemelerle birlikte) yayınlanmıştır:

Okul diline doğru atılan ilk adımların desteklenmesi için "Dandelin Goes to School" ("Dandelin Okula Başlıyor") mobil uygulamasının kullanımı için nedenler

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, dil öğrenimini destekleyen uygulamaların küçük çocuklar için bile yararlı olduğu ve içerik, içeriğin sunum hızı ve uygulamanın tasarımı açılarından yaşa uygunluk kriterinin karşılanması durumunda, çocukların dil gelişimini, okuryazarlık ve aritmetik becerilerini destekleyebileceği görülmüştür. Bu uygulamaların ayrıca, çocukların genel dil gelişimi açısından faydalı ve destekleyici olabilmeleri için çeşitli yöntemleri ve çok sayıda sözlü talimat içermeleri de gerekir.

"Dandelin Goes to School" ("Dandelin Okula Başlıyor") bu kriterleri karşılamakta olup özellikle de aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda çok faydalı olabilecek bir uygulamadır:

  • okul diliyle henüz hiç tanışmamış çocuklar için;
  • temel bazı becerilere hâlihazırda sahip olup bunlar üzerine alıştırma yapmak isteyen çocuklar için;
  • anaokuluna ya da okula başlamadan önce okul diliyle tanışmak için çok az imkâna sahip olan ya da bu konuda hiç imkânı olmayan ve anaokulu ya da okula başladıklarında onlara sunulacak bilgileri daha iyi anlayabilecek konumda olmak isteyen çocuklar için;
  • genel dil gelişimi, erken okuryazarlık ve aritmetik becerileri konularında biraz desteğe ihtiyaç duyan çocuklar için;
  • mobil uygulamada mevcut olan dillerden birini (Almanca, Litvanca, Lehçe ve Slovence) öğrenmek isteyen çocuklar için;
  • yurtdışında yaşayıp aile dillerini öğrenmek ve geliştirmek isteyen çocuklar için (aile dili, uygulama dillerinden biri olduğu sürece).

Uygulama içeriğine hâkim olan eğlenceli yaklaşım sayesinde çocuklar, ileride başlayacakları anaokulu ya da okuldaki talimatları anlamak ve takip etmek için gerekli olan temel kelimeleri ve sayıları, renkleri, isim, fiil ve edatları eğlenceli bir şekilde öğrenebiliyorlar. Uygulamada yer verilen kelimeler, Almanya, Avusturya, Slovenya, Polonya ve Litvanya'da okula giriş için düzenlenmiş ülkeye özgü kılavuzlardan faydalanılarak özenle seçildi. Bölümler, çocuklara eğlenceli bir öğrenme bağlamı sağlamak üzere ve öğrenilecek yeni içerik sunumunda değişen yöntemlere sahip olarak tasarlandı. Anne babaları, çocuklarıyla birlikte uygulamayı kullanmaya teşvik ediyoruz, böylece kendileri de okul diliyle tanışma fırsatını edebilecekler. Okul diline doğru ilk adımlarını aynı eğlenceli yolla atabilir, ortak öğrenme ve oyun deneyiminden faydalanabilirler.

Bu dil öğrenimi uygulaması, eşsiz bir uygulama. Dil öğrenimine çocuk odaklı bir yaklaşım bağlamında, çocukların okula başladıklarında ihtiyaç duyacakları kelime ve dil bilgisi bilgilerini sunuyor. Çocuklar bir yandan eğlenir ve küçük oyunlar oynarken dili kolaylıkla öğrenebiliyor. Dandelin, bu deneyimi siz ve çocuğunuzla yaşamak için sabırsızlanıyor!